Size gösterileni değil, gösterilmeyeni merak edenlerdenseniz..

Size gösterileni değil, gösterilmeyeni merak edenlerdenseniz..

25 Şubat 2011 Cuma

At keki.

Hemen her genç kızın başına gelmiş olan, bir başarısız ilk kek pişirme deneyimi vardır bu hayatta. Bulduğunuz tarifi alıp kek yapmak hevesiyle mutfağa girmiş ve sebebini bile anlayamadan yerle bir olmuştur ilk kek yapma hayali.

İyi yemek yapmaya pek erken başlamış olmakla birlikte nedense kek pişirmek konusunda uzun zaman başarısız oldum. Tüm malzemeleri özenle hazırlar, herşeyi tam ölçüsünde koyar, tarife uygun sürelerle karıştırır, yağlanmış tepsiye döker, söylenen ölçülerdeki fırına atardım her seferinde. 'Şahane bir iş başardım' diye kendimle övünmem gereken herşey fırına henüz verilmişken, 'Şu mis kokan kekime bakayım nasıl olmuş' diye kapağını açar en çok kendime hayran bakardım eserime. Öyle bir kabarırdı ki kek, korkardım... Bu tepsi buna küçük mü ne? Aman allahım çok kabardı taşacak mı ne? Sorular dur durak bilmezdi aklımda. Bir mutfak bir salon arasında gider gelir, mekik dokurdum. 'Dur şunu biraz daha öne getireyim arkası çok sıcak' diye tekrar fırının önüne geldiğimde ise oracığa yığılır kalırdım. Volkan gibi kabaran kekimi yerle bir olmuş bulurdum.. 'Olamaz! kek oturmuş'.

Oturan keki ayağa kaldırma çabaları başlardı hemen arkasından. Isısını tekrar ayarla, sağdan sola döndür, üstünü bıcakla yar, tarife tekrar dön bak, ona sor, buna danış... Nafile çabalar... Ne yaparsam yapayım bir türlü kurtaramazdım keki.. Ya içi pişmeden üstünden silindir geçmiş gibi yamyassı çıkardı fırından. Ya da kömür gibi yanmış. Hoppa! çöpe at keki. Arkadaşlarım arasında benim kekimin adı 'At Keki' olarak dilden dile yayılınca bıraktım kek pişirmeyi uzunca bir süre. Elim gitmedi hiç, ama hep aklımda şu sorular takılı kaldı. Neyi eksik koymuştum acaba?, Malzeme mi çok geldiydi?, Fazla mı çırptımdı yoksa?, Sıcaklığı az mı, fazla mı kaçtıydı? Allahım neydi günahım, ben nerde yanlış yaptıydım...

Üç sene kadar önce, hatamın nerede olduğunu yeni sevgilisiyle tatilde olan bir kız arkadaşımla cepten mesajlaşırken anladım.

- Kızım neredesin yaw..
- Bu günlerde sürekli kek pişiriyorum, beni elleme.
- Enişteni kekliyom demek mi bu? Anlamadım?
- Keki yeni fırına koyduk. En önemli safha... Kek kabarmaya başladı.
- Ne diyon yaaaa... Otelde kek mi pişiriyon?
- Kızım anla yaw. Sen hiç kek yapmadın mı?
- Benim kabaran kekim olamadı bu hayatta, sen bana bakma.
- Kek yapmakla, ilişki başlatmak aynı şeydir. Keki fırına koydunmuydu sakın ola fırının kapağını on dakika açma!.. Kek kabarmış mı diye sakın bakma!!.. Soğutursun herşeyi... Şapa oturur. Bir daha da kabarmaz, ilişkiler de aynen böyledir. Başında ısısını bozmayacaksın.
- Nassı yani?
- Bırak kendi haline herşeyi, kek gibi soru sorma.. Ne kendine, ne ona... Ne banaaaaaa.... Kek kabarıyor, fırını açıp durma!!.
- Heyoooo... Benim keklerin niye oturduğunu şimdi anladım. Öpücük.

Mesele baş döndürücü kokuyu alır almaz, fırının başına koşup kapağını açıp, öyle mi böyle mi diye sorarken fırını soğutmamla ilgiliymiş meğer. Bırak işte, kek kabarsın dimi ama. On dakikacık merakımı yensem, nefis kekler yapacakmışım yıllarca oysa.

Şimdi tek tesellim arkadaşımın ilişkisinin bugün bile, benim keklerimin de o günden beri mükemmel bir tat veriyor olması. Az önce fırına attığım 'Islak Kek'in kabarmasını beklerken birden aklıma geldi bu hikayem. İlla başka bir olmadık açıdan bakacağım ya her şeye... Kek pişirmenin püf noktasını da size vereyim istedim.

Hani kek yapmaya niyetiniz olmasa bile ilişki başlatmaya niyetiniz olursa diye...

Hiç bilmediğiniz malzemelerle kek yapmaya veya yeni bir ilişki başlatmaya kalkışırsanız dikkatli olun, sırayla koyun herşeyi kaba. Unu hemen boca etmeyin. Önce eleyin iyice havalansın biraz, varsa çeri çöpü baştan görünsün. Hele hele fırına verip kek sıcaklığı hissetmeye başlayınca hamurun kıvamında çok dikkatli olun. Tam kabarmadan meraka kapılıp 'mı acaba?' ile başlayan soruları hiç sormayın. Bu sorular sizi fırının kapağını açıp içine bakmaya zorlar ki. Fırın bir anda soğur, kabaramadan her şey şapa oturur. Bir daha kabarmaz olur. Aynı malzemeyi tekrar sil baştan çırpıp kaba koymak gelmez içinizden. O ilk hevesten eser kalmaz. Yeniden ya da yenisini yapmaya cesaretiniz de.

Tekrar söylüyorum, başında ısısının ayarını bozmayın ne kekin, ne de ilişkinin. Biraz bekleyin hele. Güzelce kabarsın kabarabiliyorsa... Kıvamında pişeceği varsa pişsin.
Acele etme!!! Bir tadına bak hele... Beğenmezsen hemen at keki çöpe...
Benim kek kabardı, hadi bana müsade... Kıssadan yok böyle hisse...

Püf noktası: Bu tarifi denemeden önce mutlaka tekrar okuyun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder